1 Mayıs 2011 Pazar

14. Gün (Marmaris-İstanbul)










Şehri dolaşıp fotoğraf çektim. Marmaris Kalesine giriş 3 TL. Müze kart ile ücretsiz girebilirsiniz. Şehir oldukça büyük ve gelişmiş. Yazın burası daha eğlenceli bir yer olabilir. Saat 21.00deki otobüsüme kadar Marmaris'de vakit geçirdim. Ceren Fırat ve Yağmur'la akşam yemeği yiyip fotoğraf çektik. Sağolsunlar otogara kadar gelip beni yolcu ettiler. Bisikleti söküp eşyalarımı streç filmle paketledim. Marmaris'ten ayrılırken yağmur başladı. Otobüsün en ön koltuğunda yolu seyrederek eve döndüm. Yol boyunca kendimi baktığım o yollarda bisikletle ilerlerken düşündükçe eve dönmek istemedim. Hala gitmek istiyordum. Daha eve dönmeden yolları özlemiştim.. Bu hafta yapmam gereken bir kaç çekim çıkmasaydı Mersin Taşucu'na kadar devam edip oradan Kıbrıs'a geçmeyi planlıyordum. Sanırım başka bir zaman..

Turda katedilen toplam yol: 843 km.
Turdaki maximum hız: 71 km.
Turda bir günde alınan maximum yol: 146,24km.
Turda bir günde bisiklet üzerinde geçen maximum zaman: 9,45 Saat

29 Nisan 2011 Cuma

13. Gün (Güvercinlik- Bodrum- Datça- Marmaris)


















Sabah çok güzel bir rüyadan telefonun iğrenç alarm sesi ile uyandım. Saat sabahın 6'sıydı ve kahvaltı edip kampı toparlayıp Bodrum'a Datça feribotuna yetişmem gerekiyordu. Yola koyulana kadar saat 7.12 olmuştu. Güvercinlik'e son kez şöyle bir baktım.. Burası çok güzel bir yer. Buraya geri döneceğim. Çıkış tabelasının önünde onlarca kare fotoğraf çekip yola koyuldum. Bodrum'a 20 km. kadar bir yol vardı ancak Temmuz ayındaki Bodrum turumda Göltürkbükünden Yalıkavak'a girdiğim için Bodrum'a giden bu yolun nasıl olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Düzlük ve inişleri olabildiğince hızlı geçerek önüme çıkması muhtemel yokuşların beni yavaşlatarak feribotu kaçırmama neden olmaması için çaba gösterdim. Kısa bir çıkışın ardından şehir merkezine inen yolu hızla geçip marinaya vardım. Feribotun kalkmasına 45 dakika kadar vardı. Feribot mu dedim? Özür dilerim. Bu feribot dedikleri şey Üsküdar- Beşiktaş hattında çalışan motorların boyunda 10-15 araba taşıyabilen deniz motorları. Bisikleti alt güverteye yerleştirdiğimde gemi adamının gelip küçük bir halatla bisikleti bağlayarak sabitlemesinden başınıza gelecekleri tahmin edebilirsiniz :) Bodrum- Datça arası 120 dakika ve 25 lira tek gidiş ücreti.
Tahmin ettiğim gibi olağanüstü dalgalı bir yolculuk oldu.Bir ada dolapların kapakları açıldı ve içindeki kutu içecekler etrafa saçıldı. Üst katın pencerelerine kadar deniz suyu sıçradı. Küçük çocuklar kustu. Neyse ki beni deniz tutmadığından yolculuğu etkilenmeden atlattım. Datça'nın biraz dışında ıssız bir iskeleye yanaştık. Buradan Datça' şehir merkezine girmeden yola devam ettim. Yolda bir kaç kez aralıklı sağanak yağmur geçişlerine yakalandım. Yağmurlukları giyip çıkartmaktan sıkıldım bir süre sonra neyse ki hava tamamen açtı.

Siyah güneş gözlüğünün karanlık olduğu zamanlarda turuncu ya da şeffaf camı tercih ediyordum.. Eğer sürüş sırasında gözlük takmazsanız toz, sinek, kamyonların kasasından saçılan partiküller, çamur mıcır gelip gözünüze yapışır. Hatta lensime yapışır ki çok acı verici ve kurtulması zor bir durum. Aynı şekilde maske de ağzıma sinek, toz, egzos dumanı gibi şeylerim kaçmasını engelliyor. Kaskımdan, gözlüğümden kaç kere sinek, arı vs.. çarpıp sektiğini saymadım. Ama yüksek hızlarda bunlar kazaya sebep olabilir.

Datça'dan 12 km. kadar sonra yol dikleşiyor. Hatta bazı yerlerde inip bisikleti iterek ilerledim. Son 30 km. boyunca inişli çıkışlı yollarda çıkarken 6-7 km. inişlerde 30- 40 km. hızlarla ilerledim. Marmaris'e inen son yokuşun zirvesine geldiğimde saat akşam 7 olmuştu. Şehir merkezine girmeden Aksaz yolundaki Deniz Subay Lojmanlarını buldum. Burada kuzenim Ceren, eşi Fırat ve küçük kızları Yağmur beni bekliyordu. Eşyalarımı söküp bisikleti bırakmak biraz zamanımı aldı. Güzel bir akşam yemeğinin ardından yolculuğum hakkında konuşmaya daldık.. Yarın Marmaris'i gezip biraz fotoğraf çekicem. Yarın akşam İstanbul'a dönmeyi planlıyorum. Biletimi aldım bile. Kaçırmayı istemediğim bir kaç çekim beni bekliyor.

13.Gün:
Gidilen yol: 95.44 km.
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 7,26 saat
Ortalama hız: 12,28
Maximum hız: 56.71 km

Turda Katedilen Toplam yol: 843km.

27 Nisan 2011 Çarşamba

12. Gün (Güvercinlik)

Bugün Güvercinlik'te kalıp tadını çıkartacağım.. Gece biraz yağmur yağdı. Sadece çadırda yağmurun çıkarttığı ses uyumama engel oldu. O yüzden biraz geç uyandım. Kahvaltı edip ortalığı toparladım. Fotoğraf çekip etrafı gezdim.Yarın ki zor yol için bisikletimle biraz yokuş çalıştım. Yarın sabah 9.30da Bodrumdan kalkan feribota yetişip Datça'ya geçeceğim. Oradan Marmaris'e 72 km. lik inişli çıkışlı bir yol beni bekliyor.









11. Gün ( Milas- Güvercinlik)
























Bütün turun en kısa sürüşü bugün.. Sadece 32 km ileride dün gece varamadığım Güvercinlik.
Yol çok geçmeden çift yönlü olarak trafiğe kapatıldı. Tour of Turkey Turgutreis- Marmaris etabının start aldığı saatlerdi. Trafiğe kapatılmış yolda rahat rahat ilerledim. Köylerde çocuklar, ' Abi ters yöndesin bu tarafa gidecekler' gibi şeyler söyledi yine. Onlara gülümseyip geçtim. Milas havaalanı kavşağını geçtikten biraz sonra karşı yönden ilk grup belirdi, sonra da diğerleri.. Fotoğraflarını çekip yola devam ettim. Bir kaç hafif iniş çıkıştan sonra Güvercinlikteydim. Burası gerçekten çok güzel bir kasaba. Koyun iki tarafı da orman. Hala kapalı olan iki kampingden birine yerleştim. Kampingde yaz kış kalan bir amca yardımcı oldu. Deniz manzaralı bir noktaya çadır kurup eşyalarımı yerleştirdim. Deniz 5 metre kadar ötemdeydi sadece. Sıcak bir duş çok iyi geldi. Hava parçalı bulutluydu. Treking ayakkabılarımı çıkartıp sandaletlerimi giydim ve deniz kıyısına oturdum. Ayaklarımı suya sokup termostaki kahvemin tadını çıkarttım. Burada sadece dalga sesi ve birkaç kuş var duyabildiğiniz. Böylesi bir sessizliği unutmuşum..
Öğlen kampingde kendime birşeyler hazırladıktan sonra biraz fotoğraf çekip kasabayı dolaştım. Burası herşeyi bırakıp ömrünüzün geri kalanını gaçirmek isteyebileceğiniz bir yer. Bir kaç otel, bir kaç restorant, iki bar.. küçük yazlık evler ve orman.
Akşam sahildeki bir balık restoranında yemek yedim. SAhilde dolaşıp huzurun tadını çıkarttım biraz. Gece yağmur beklendiği için eşyalarımı çadıra alıp uyudum.